HABERLER

ZED Haber Ajansı / Kutlu Doğum Haftası

Günlük hayatta hep bir koşuşturmaca içinde misiniz? Yaşam telaşı içinde nereye gitttiğinizi ve nasıl vardığınızın farkında mısınız? 

Yorulmuş ruhunuzu dinlendirmek istiyor musunuz? Kutlu Doğum Haftasının bir düşünme, farkında olma, arınma ve anlama haftası olduğunu biliyor musunuz?   Nüfusunun çoğunluğu müslüman olan bir ülkede, “Kutlu Doğum Haftasını neden kutluyoruz?” sorusunun cevabını, manevi değerleri ön plana çıkaran, inanç mutluluğunun önemine değinen Ecrin Yayınları veriyor ve 1400 yıldır arkasından kitleleri sürükleyen, Hz. Muhammed’in (S.A.V)  nasıl bir insan olduğunu anlamak ve üzerine düşünmek gerektiğini vurguluyor.

Ecrin Yayınları, günümüz koşullarında insanların zamana sığmayan işler ve sorumluluklar arasında sıkışıp kaldığını, hep bir telaş ve koşuşturmaca içinde olduğunu söylüyor.  Bu yoğunluk içinde en fazla sabit durabildekleri yerin sıkışık bir trafik olduğunu ve bu durumun sinirleri yıprattığını hatırlatıyor.
 
Ecrin Yayınları, hızlı yaşam koşullarına ayak uydurmak zorunda kalan insanların ruhlarının bedenlerinin gerisinde kaldığını, zaman zaman durup ruhlarını beklemeleri gerektiğini belirtiyor. Özel günlerin bu açıdan önemine değiniyor, son peygamber Hz. Muhammed’in (S.A.V) doğum gününe denk gelen hafta olan Kutlu Doğum Haftası’nın bu açıdan anlaşılması, anlatılması ve rol model olarak incelenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
 
Hz. Muhammed (S.A.V) nasıl davranırdı?
 
Kutlu doğum haftasının bir arınma ve anlama haftası olduğunu belirten Ecrin Yayınları, bu değerli haftayı güzellikleri ile yaşamının önemine vurgu yaparken Hz. Muhammed (S.A.V) yaşamından örnekler vererek farkındalık düzeyimizi yükseltmemizi öğütlüyor.
 
Her işine besmele ile başlardı çünkü, korunmak ve farkına varılmadan yapılan hatalardan kurtulmak herkesin işini kolaylaştırıyor. Herkese selam verirdi çünkü selam; emniyet, huzur, emanet, selamet, barış, güven demekti. Dostun düşmanın tanınmadığı günümüzde  selam vermek “ben müslümanım bana güvenebilirsin” anlamına geliyor ve daha huzurlu yaşam alanı sağlıyor. İnsanların en güler yüzlüsü Hz. Muhammed, en önemli sadakanın gülümseme olduğunu vurguluyor. Boş sözlerden kaçınıyor, zamanını boş sözlerle geçirenlere boş söz ve işleri terk etmelerini tavsiye ediyordu. Acıkmadan yemeğe oturmayın, doymadan kalkın buyuruyor. Yüzyılın hastalığı şişmanlık ile mücadelede bu tavsiyelere uymak sağlık açısından çok daha fazla önem kazanıyor. İnsanlara hediyeler veriyor, hediyelerini kabul ediyordu. İşçinin ücretini, alnındaki ter kurumadan veriyordu. Temizliğe önemsiyor, iyilikleri unutmuyor, ayıpları yüze vurmuyordu. Hasta ziyaretlerinde bulunuyor, cenaze namazına mutlaka katılıyordu. Herkese iltifat ediyor, ırkçılık yapanları sevmiyordu. Her bir canlıya yapılan işkenceye hiçbir mazeret olamayacağını vurguluyordu.
 
Ecrin Yayınları, müslümanların son peygamber Hz. Muhammed’i (S.A.V) anlamasının, araştırmasının, öğrenmesinin önemine değiniyor ve bu manevi günleri değerlendirmelerini tavsiye ediyor.